Wiki90: Web'de 90'ların Stil Ansiklopedisi
Bugün Libertin, ister iş dünyasında, ister günlük yaşamda, ister akademik alanda olsun, çeşitli alanlarda benzeri görülmemiş bir önem kazanmıştır. Etkisi toplumumuzun neredeyse her alanında hissedilir hale geldi ve dijital ortamda ilişki kurma, çalışma ve işlev yapma şeklimiz üzerinde önemli bir etki yarattı. Bu nedenle, Libertin'in günlük hayatımızda oynadığı rolün yanı sıra varlığının gerektirdiği zorlukları ve fırsatları derinlemesine ve eleştirel bir şekilde anlamak ve analiz etmek hayati önem taşıyor. Bu makalede, Libertin ile ilgili farklı yönleri ve varlığının günümüz toplumu üzerinde nasıl önemli bir etki yaratmaya devam ettiğini inceleyeceğiz.
Bir Libertin, toplumun büyük kesimi tarafından kabul görmüş ahlak ve davranış şekillerini reddeder. Algılar arayıcılığıyla deneyimlenen fiziksel zevklerin peşinden koşar. Libertinlik konusunda Choderlos de Laclos ve Marquis de Sade önemli eserler vermiş kişilerdir.
"Libertine" kelimesi ilk olarak John Calvin tarafından, Cenevre, İsviçre'deki politikalarının muhaliflerini olumsuz bir şekilde tanımlamak için kullanılmıştır. Ami Perrin liderliğindeki grup, Calvin'in "kilise disiplininin, Cenevre toplumunun tüm üyelerine karşı eşit şekilde uygulanması gerektiği" konusundaki ısrarına karşı çıktı. Perrin ve müttefikleri 1548'de belediye meclisine seçildi ve "Cenevre'deki destek tabanlarını, yaşlı sakinler arasında, Fransa'dan kaçan dini mültecilerin sayısının giderek artması konusunda hoşnutsuzluk yaratarak genişlettiler". 1555 yılına gelindiğinde, Kalvinistler Cenevre belediye meclisinde sağlam bir şekilde yer aldı, bu yüzden Libertinler, Perrin önderliğinde, "hükümete karşı bir darbe girişiminde bulundular ve Fransızların katliamını talep ettiler. Bu, Calvin'in Cenevre'de karşılaştığı son büyük politik meydan okumaydı". İngiltere'de bazı Lollardlar, zina ve fuhuşun günah olmadığı veya "imanla ölen herkesin yaşam tarzına bakılmaksızın kurtulacağı" gibi libertin görüşlere sahipti.
18. ve 19. yüzyıllar boyunca, terim daha çok ahlaksızlıkla ilişkilendirildi. Charles-Maurice de Talleyrand, Joseph Bonaparte'ın Napoli tahtındayken "yalnızca hayatın zevklerini ve libertinizme kolay erişimi aradığını" yazdı.